top of page

İngilizce'yi daha hızlı nasıl öğrenebilirsiniz? İşte 10 püf nokta



Benim için hep iki şey vardı: dil + müzik. Dili de müziği de birlikte geliştirdim diyebilirim. Elbette öğrenme sürecimde bir çok metot denedim veya denettirildim. En basit örneği Dokuz Eylül Üniversitesi'nde okuyabilmek adına Yabancı Dil Sınavı'na (YDS) girdim. Ancak sınavlara çalışmak bana sınavlardan yüksek not almak hiç bir zaman dil öğrenmedeki asıl amacım olmadı çünkü dil öğrenmek ne kadar eğlenceli bir eylemse dil sınavına çalışmak bir o kadar mide bulandırıcı.


Gelin sizlere dil öğrenme/edinme sürecini karın ağrısız bir şekilde çözebileceğiniz 10 ipucu vereyim.


1. Eline gelen ne varsa oku


Klasik edebiyat, ciltsiz kitaplar, web sayfaları, e-postalar, biyografiler, sosyal medya içerikleri, blog sayfaları, gazeteler veya ithal ürünlerin üzerinde yazanlar: Aklınıza ne gelebiliyorsa, eğer İngilizce görüyorsanız okuyun. Türkçe okumayı çözerken de aynı taktiği uyguladığımı hatırlıyorum, özellikle babamla arabada giderken trafik levhalarının üzerinde yazanları bile okurdum. Aynısını İngilizce veya öğrendiğiniz herhangi başka bir dil için de yapabilirsiniz. Daha önce öğrendiğiniz kelimeleri ve yapıları gerçek bir içerikte gördüğünüzde dil becerilerinizin kalıcı ve hızlı bir şekilde geliştiğini fark edeceksiniz. Öte yandan, bu içerikler sizler için yeni birer kaynaktır ve oralardan edineceğiniz bir çok kelime ve cümle yapısı vardır.


2. Yeni kelimeleri sürekli not alın


En klişe yöntemlerden bir tanesidir ama işe yarar mı?: Kesinlikle! Farkındaysanız yeni kelimeler öğrenirken eğer o kelimeyi eğlenceli ve ilginç buluyorsanız unutmanız çok daha zordur. Ancak kimi kelimeleri de hemen ertesi gün unuturuz. Bunun tabi ki bir sebebi var. Not almak da unutmanızın önüne geçecek adımlardan bir tanesi. Bunu şöyle bir örnekle açıklayayım. Daha lisedeyken sürekli unuttuğum 10 kadar kelime vardı. Ne yaparsam yapayım unutuyordum. Daha sonra bu kelimelerin anlamlarıyla kişiliklerinin örtüştüğünü düşündüğüm arkadaşlarıma bu kelimeleri lakap olarak taktım. Telefonuma bu lakapları da ekledim. Bu kelimelerden bir tanesi de kaçınılmaz veya vazgeçilmez anlamındaki "indispensable" kelimesi. O zamanlar ki vazgeçilmez platonik bir aşka, bu kelimeyi lakap olarak takmam, kelimeyi unutulmaz kıldı benim için. Yani kelime bir nevi ete büründü. Siz de yeni öğrendiğiniz kelimeleri not alarak onları bir yerlere kazımış oluyorsunuz. Tabi bu notlara tekrar tekrar ulaşabilmeniz de çok önemli. Bunun için çok kullanışlı uygulamalar var, bunlardan iki tanesini sizlerle paylaşacağım. Chegg Flashcard+ uygulaması ve Quizlet uygulaması.


3. Konuşun! Bulabildiğiniz herkesle konuşun

Elbette ülkemizde ulaşılması en zor şeylerden birisi İngilizce konuşulacak insanlar. Ancak çevremde kendisini dil eğitimine adamış insanların en büyük şikayetlerinden bir tanesi de kurdukları Yabancı Dil Konuşma Kulüpleri'ne kimsenin gelmeyişi. Eğer biraz İnterneti araştırırsanız çevrenizde sizin gibi konuşmayı geliştirmek isteyen insanları bulabilir ve İngilizce konuşabileceğiniz ortamlar yaratabilirsiniz. Hatta artık bunun için bir sürü uygulama da var.


4. İngilizce Podcast ve YouTube kanallarını takip etmeye başlayın

Eskiler radyo dinlemeyi severdi elbet, şimdilerde ise Podcast'ler büyük bir çıkışta. Ayrıca öyle şanslı bir çağdayız ki YouTube internet olan her yerde ulaşılabilir halde. İçerik mi? Aklınızın alabileceği her konuda İngilizce içerik bulabilirsiniz. O zaman hemen internete girip sevdiğiniz konularda YouTube kanallarını veya Spotify üzerinden Podcast'leri takip edebilirisiniz. İçeriğin sizi ilgilendiren bir şey olması ise mühim. Eğer yemek yapmayı seviyorsanız yemekle ilgili, bisiklete binmeyi seviyorsanız bisikletle ilgili bir kanal bulmanızda fayda var.


Peki neden bunu söylüyorum? Öncelikle bunun iki nedeni var. İlki sevdiğimiz ve aşina olduğumuz konularda öğrenme hızımızın artması. Diğer bir neden ise sevdiğimiz konularda gerekli bilgi birikimine sahip oluyoruz. Bu da öğrenmemizi ve kendimizi geliştirmemizi kolaylaştırıyor.


5. Arkadaşlarınızı kullanın

Büyük ihtimalle okuduğunuz okulda, oturduğunuz mahallede sizinle aynı dünyayı gezme hayalleri kuran yakın arkadaşlarınız vardır. Onlarla birlik olun ve dili aktif olarak kullanabileceğiniz ortamlar yaratın. Buna örnek Only English WhatsApp Group olabilir mesela veya kaldıkları öğrenci yurtlarında odada sadece İngilizce konuşan öğrencilerim oldu. Bir sene boyunca böyle bir uygulamanın sizdeki etkileri çok çok güzel olacaktır. Aynı zamanda okuldan edinilen bilgi ile arkadaşlarınızdan edinilen bilgi arasında da fark olacaktır. Herhangi bir sınav veya not kaygısı olmayan ortamlarda daha iyi öğrendiğimiz bir gerçek.


6. Çok ama çok soru sorun

Evet kediyi merak öldürür ancak sizler dil öğrencilerini de merak kurtarır. Herhangi bir konuda öğretmenlerinize sürekli olarak soru sorun; nasıl telafuz edilir, neden öyle kullanılır, nasıl daha kolay çözülür veya anlaşılır...gibi. Bu sorulardan edineceğiniz deneyimler zaman içerisinde size ivme kazandıracak ve elbet günün birinde faydalı olacaktır.


7. Size bir rol model lazım

Sevdiğiniz oyuncuları, sanatçıları veya şarkıcıları örnek alın. İnternete girin ve onların özgeçmişlerini okuyun, yaptıkları röportajları dinleyin ve iyi bir oyuncu olun!


Oyuncu olmak...!?!?


Evet oyuncu olmak. Yani taklit etmeye çalışın. Unutmayın ki bizler anadilimizi edinirken çevremizdekileri özellikle de sürekli olarak örnek aldığımız anne ve babamızı, abi ve ablalarımızı sürekli olarak taklit ettik. Eminim hepimiz bir şekilde şöyle bir örnekle karşılaşmışızdır. Ailemizdeki veya çevremizdeki ufak çocuklar daha anlamını bile bilmeden küfür ederler veya çok olgun biriymiş gibi bir atasözü söylerler. Eğer anadilimizi edinirken bu işe yaradıysa yabancı bir dilde neden yaramasın?


8. Hedeflerinize yönelik çalışın

Diyelim ki önümüzdeki sene Erasmus+ Öğrenci Değişim Programı'na katılmak ve Avrupa'da bir dönem veya sene okumak istiyorsunuz. Veya önümüzdeki sene yapılacak olan uluslararası bir fuara katılmayı planlıyorsunuz. Öğrenmenizi amaca yönelik hale getirirseniz hızınız artacaktır.


9. Kendinize yüklenmeyin

Dil öğrenmek her zaman bir süreçtir, sonuç değildir. Kendi anadilimizde bile sürekli olarak hatalar yapabilir, anlatım bozukluklarıyla karşılaşabiliriz. Yabancı bir dilde hata yapmamız kadar doğal bir şey yoktur. Ne hata yaparsak yapalım motivasyonumuzu kırmadan yola devam etmeliyiz. Yanlış bir telaffuz, yazım hatası veya anlaşılamama gibi konular her zaman düzeltilebilir ancak bir kere bile olsa "Ben konuşamam ki", "Zaten ne dediklerini de anlamıyorum" gibi düşüncelerle kendimize işkence etmeye başlarsak sonsuza kadar kendi etrafımıza ördüğümüz duvarların arasında kalırız. Barış Özcan'ın YouTube kanalında da bahsettiği gibi korkusuzca konuşmamız gerek.


10. Yurt dışına çıkın

Söylemesi çok kolay ancak yapılması hem zahmetli hem de pahalı olay yöntemlerden bir tanesi ancak yurt dışına çıkmak kadar da etkili bir yöntem yok diyebilirim. İnterneti biraz araştırdığınızda ücretsiz gönüllülük projeleri kapsamında bir sürü yere gidebileceğinizi fark edeceksinizdir. BU gibi projelerin peşinden koşmanız bile yabancı dil edinmenize çok katkı sağlayacak, öğrendiğiniz her bir kelimeyi anlamlı hale getirecektir.


Dil ile olan maceranızda biraz daha ivme kazanmak isterseniz Online Dersler sayfama göz atabilirsiniz. Ayrıca ücretsiz kelime testlerime katılıp yeni kelimeler edinebilir. Bu gibi konularda sürekli olarak bilgi verdiğim YouTube kanalıma abone olabilirsiniz.


Bir de neden İngilizce öğrenemediğimize dair çekmiş olduğum videomu izlemeyi unutmayın.

İyi çalışmalar dilerim.


Sefa

256 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page